11 Mart 2014 Salı

                                                   MOBİLYALAR NASIL YAPILIR?                                                                                                         


Çalışılan ve oturulan yerlerin, günün şartlarına, insanların zevklerine göre süslenmesine, değişik amaçlarla donatılmasına yarayan, portatif ve taşınabilir eşyalara mobilya denilmektedir. Dilimizde bu gibi yerlerde kullanılan masa, iskemle, koltuk, kanape, divan, dolap, kitaplık, büfe, karyola vb. eşyaları “mobilya”, bu eşyaları yapıp satanlara da “mobilyacı” denmektedir.

Mobilya ve mobilyacılığın târihçesi, Mîlâddan binlerce sene öncesine kadar uzanmaktadır. M.Ö.
yaşayan Asurlulara ait saray kalıntılarının duvarlarındaki süslü kabartmalar, tezyinatlı kapı kanatları,
iskemleler, aslan ayaklı ve diğer motiflerle süslü masaların bulunması; eski Mısır mezarlarında
(odalarında) süslü sehpaların, kabartmalı duvar taşlarının görülmesi, yaşadıkları asırların “mobilya”
örnekleri hakkında bilgi vermektedir. Bunun yanında eski Mısırlıların oturdukları iskemlelerin, yattıkları
kerevitlerin üstlerini hasırla döşeyerek şilteler serdikleri bilinmektedir. Yapılan arkeolojik kazılarda,
kullandıkları eşyâların pekçoğunun bugünkülere benzemekte olduğu anlaşılmıştır. Eski Mısır
mobilyalarının pek çoğuna bugün dünyâ müzelerinde rastlanmaktadır.
M.Ö. 8. ve 7. asırlarda Asurlular zamânında mobilya yapımında değişiklikler görülmeye başlandı. Bu
mobilyalar çok süslü ve işlemeliydi ve tunç, bakır gibi metallerin de mobilya işlemeciliğinde ve
yapımında kullanılmaya başlaması yine bu devirde olmuştu. Hükümdârların tahtları, koltukları,
karyolaları bu stil yeniliklerle süslenirdi. Hatta bâzı hükümdar tahtlarının som altından yapıldığı da târih
kitaplarında yazılıdır.
M.Ö. 5. yüzyıl sonlarına doğru mobilyacılık daha da gelişti. Bu değişiklik eski Yunan ve Roma
medeniyetinde de kendini gösterdi. Pompei Harâbelerinde yapılan arkeolojik araştırmalarda,
dağılmadan ve kırılmadan kalmış ev eşyâları, Romalıların mobilyacılığı hakkında yeterli bilgi
vermektedir.

İlk ve Ortaçağ Avrupası, doğuda gelişen diğer medeniyetlerin tesirinde kaldığı gibi, mobilya sanat
biçimlerinin de etkisine girdi. Mobilya süslemeleri büyük ölçüde değişti. On ikinci yüzyıldan sonra yapı
biçiminde mobilyalar kendini göstermeye başladı. Rönesanstan sonra sanatın değişik kolları meydana
çıktığı gibi, mobilyacılıkta da bu akım kendini gösterdi. Fransa, İngiltere, Almanya, İspanya gibi
memleketlerde çeşitli mobilya şekilleri uygulandı. On dört, on beş ve on altıncı asırlarda ise Fransızlar
dünyâ mobilyacılığına hâkim oldular. Louis tipi mobilya örnekleri bugün bile hâkimiyetini
sürdürmektedir. On dokuzuncu yüzyılda ulaşımın ilerlemesi, devletlerarası münâsebetlerin artması
sonucu, mobilyacılık daha da gelişerek, ayrı bir ticâret kolu hâlini aldı.
Orta Asya’da ve diğer yerlerde Türklerin göçebe hayâtı yaşadıkları dönemlerde mobilya kullanılmazdı.
Çadırda kullanılan eşyâlar, kolay taşınabilir ve basitti. Bu zamanlarda kullanılan eşyâlarda dokumalar
(halı, kilim vb.) hâkimdi. Yalnız hükümdâr ve oba beylerinin çadırlarında bâzı ağaç eşyâlar bulunurdu.
KAYNAKÇA:http://www.ilkkimbuldu.com/mobilyayi-kim-buldu/

 


Mobilyalar, çevrenin ve günün ihtiyaçlarına göre şekil değiştirdiği gibi, her çağın zevkine, sanat
anlayışına, göz zevkine göre de çeşitli biçim ve isimler almıştır. Bunların bir çoğu müzelik olduğu                                                                                                                                                                 
hâlde, bâzıları da antika eşyâ adı ile asıllarını veya bu tarzı taklit ederek yapılmış yeni kopyaları ile de
günümüzde kendilerini göstermektedir.
Mobilyalar, kullanıldıkları yerlere göre ad alırlar. Yatak odası, yemek odası, salon takımı vs. gibi isimler
altında satılırlar.
Mobilyaların bakımı ve konulduğu yer çok önemlidir. Ağaç eşyâlardan yapılan mobilyalar sıcaktan çok
zarar görür. Hele fırınlanmamış mobilyalar hemen çatlar, sağa sola eğilip bükülürler. Bunun için
mobilyaları, kışın soba yanında bulundurmamalı, yazın da sıcaktan korumalıdır. Zaman zaman
mobilyaların cilaları kontrol edilerek, ömürlerinin uzun olması sağlanmalıdır.     HANGİ EŞYAYI KİM  BULDU?

  • MÖ. 2500 Sofra görgüsü; Mısır-Görgü Kuralları Papirüsü
  • MÖ. 500 Peçete; Orta Doğu
  • MÖ. 1300 Kandil; Mısır
  • MÖ. 400 Elbise; ütüsü Yunanistan
  • MÖ. 3000 Hava temizleyicisi; Mısır
  • MS. 100 Kalorifer tesisatı; Roma
  • MÖ. 400 Pamuklu kumaş; Yunanistan
  • MS. 200 Tekerlekli el arabası; Çin
  • MÖ. 3000 Diş fırçası; Mısır
  • MÖ. 2000 Diş macunu; Mısır
  • MÖ. 800 Alkol; Etrurya
  • MÖ. 600 Sabun; Fenike
  • MÖ. 8000 Kozmetik; Orta Doğu
  • MÖ. 4000 Göz kalemi; Mısır
  • MÖ. 4000 Allık, yüz pudrası, ruj; Mısır
  • MÖ. 3000 Oje; Çin
  • MÖ. 3000 Kremler, yağlar; Moist Yakın Doğu
  • MS. 200 Yüz kremi; Roma
  • MÖ. 3500 Ayna; Mezopotamya
  • MÖ. 1500 Saç stili; Asur
  • MÖ. 3000 Peruklar; Mısır
  • MÖ. 4000 Tarak; Asya ve Afrika
  • MÖ. 6000 Parfüm; Orta ve Uzak Doğu
  • MÖ. 3500 Deodorantlar; Yakın Doğu
  • MÖ. 3500 Asid giderici ilaçlar; Sümer
  • MÖ. 1000 Öksürük pastilleri; Mısır
  • MÖ. 3000 Göz damlası; Çin
  • MÖ. 2500 Müshiller; Yakın Doğu
  • MÖ. 2700 Uyarıcılar; Çin
  • MÖ. 200 Ayakkabı; Yakın Doğu
  • MÖ. 1000 Çizme; Asur
  • MÖ. 2000 Düğme; Güney Asya
  • MÖ. 1400 Şemsiye; Mezopotamya
  • MÖ. 3500 Yatak odası; Sümer
  • MÖ. 1850 Doğum kontrolu; Mısır (Petri Papirüsü)

Oyunlar:
  • MÖ. 3000 Misket; Mısır
  • MÖ. 3000 Top; Babiller
  • MÖ. 1000 Hula-Hoop; Yakın Doğu
  • MÖ. 1000 Yo-yo; Çin
  • MÖ. 1200 UÇurtma; Çin
  • MÖ. 1360 Çıngırak; Mısır
  • MÖ. 3000 Tahta oyunları; Mezopotamya
Yemekler:
  • MÖ. 1500 Hot-dog; Babilliler (???)
  • Hamburger; Türkler ve Moğollar
  • MÖ. 300 Ketçap; Roma
  • MÖ. 2600 Gözleme; Mısır
  • MÖ. 500 Tart; Yunanistan
  • MÖ. 300 Tatlı bisküvi; Roma
  • MÖ. 2000 Dondurma; Çin  KAYNAKÇA:http://www.gazetekucukcekmece.com/genel-kultur/hangi-esyayi-kim-buldu-h4532.html

              

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder